HAYYAM RUBAİLERİ - 381 - 389 | |||
381. Bu fakir köşede şarap ve çalgı yeter bize Rahmet umudu, azap korkusu bizim nemize? Canı, başı sarığı rehine verip vermişiz Hava, toprak, su ve ateş uğramaz semtimize. |
382. Zahide hurilerle dolu cennet hoş gelir Onun bana üzümün suyu daha hoş gelir Onun cenneti veresiye benimki peşin Ne var ki uzaktan davulun sesi hoş gelir. |
||
383. Şarap beden gücüdür, can gücüdür bana; Çözülmedik ne sırları çözdürür bana; İstemem dünyayı ahreti şarap varken: Bir damlası iki dünyadan yeğdir bana. |
384. Bülbül ötmeğe başlayınca bahçemizde; Bir lale gibi açsın şarap elimizde; Elde kadehle öldü diyecekler bir gün, Ko desin cahil herifler, ne umrumuzda. |
||
385. O bilginler ki evrenin özetidirler; Düşüncelerinin atı göklerde gezer; İş kavramaya gelince Senin özünü Şaşkınlıktan Felek gibi başları döner. |
386. Baharlar yazlar geçer sonbahar gelir; Ömrümün yaprakları dökülür bir bir; Şarap iç, gam yeme, bak ne demiş bilge: Dünya dertleri zehir, şarap panzehir. |
||
387. Güzelim can çıkıp gidince bedenimizde Birkaç kerpiç olacak mezarımızı örten; Gün gelecek, mezar yapmak için başkasına Kerpiç dökecekler kalacak toprakla bizden. |
388. Aşıklar meclisinde yer bulmuşuz birlikte; Dünyanın dertlerinde kurtulmuşuz birlikte; İçip birer kadeh bu sevincin şarabından Özgürlüğe ermiş, sarhoş olmuşuz birlikte. |
||
389. akılla bir konuşmam oldu dün gece; Sana soracaklarım var, dedim; Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin. Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? Birkaç yıl daha katlan, dedi. Nedir; dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü. Evi barkı olmak nedir? dedim; Biraz keyfetmek için Yıllar yılı dert çekmek, dedi. Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim; Kurt, köpek, çakal, makal, dedi. Ne dersin bu adamlara, dedim; Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. Benim bu deli gönlüm, dedim; Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. Hayyam' ın bu sözlerine ne dersin, dedim; Dizmiş alt alta sözleri, Hoşbeş etmiş derim, dedi. |
|||