BEREKET KÜLTÜ VE MABET FAHİŞELİĞİ

Muazzez İlmiye ÇIĞ

 

 

Kitap; değerli bilim kadını, aydın yazar; Muazzez İlmiye Çığ tarafından yazılmış.


SUNUŞ - Önsözünde şöyle diyor ÇIĞ: "Böyle bir kitap yazmayı hiç düşünmemiştim. Fakat bugüne kadar yaptığım çalışmalarda aldığım notlar bir hayli birikmişti. Onları değerlendirmeden bırakmak yazık olacaktı. (...) Sonunda din tarihine yeni bir pencere açılacağını düşünerek onları kendim değerlendirmeye karar verdim. (...) O yüzden konuları fazla uzatmadan, ayrıntılara ve yorumlara girmeden bu küçük kitabı yazdım. (...) "

 

"Tarih Sümer 'de başlar" ! Sümer yazıtları, inanış ve gelenekleri tüm uygarlığı etkisi altına almıştır. Semavi dinlerin kutsal kitapları da bunlardan etkilenmiştir. Kitapta Tevrat, İncil ve Kurandaki Sümer efsane ve kültürleri etkileri çarpıcı örneklerle verilmektedir

 

İlkel toplumlarda kadın doğurganlığı nedeniyle yaratıcı, bereket sunucusu-kültü olarak addedilmiştir. Sümerlilerde Bereket kültü olan Tanrıça İnanna 'ya adanan tapınaklarda, rahibeler 20 sınıfa ayrılmıştı, bunlardan bir sınıfın görevleri de kutsal tapınak fahişeliği yapmaktı, bu rahibelerin diğerlerinden ayrılmaları için başörtüsü takmaları gerektiğini yazıtlardan öğrenmekteyiz. Böylece başörtüsü geleneğinin tarihte ilk olarak bu şekilde başladığından bahsedilmektedir.

 

Sümerlilerde İnanna olan ana Tanrıça, Akadlara, Hititlerde İştar, Filistin Kenanlılarda Astarte, İşrailcesi Aşeret, Aştorah, Aşere, Yunanlılarda Afrodit, Romalılarda Venüs'e dönüşmüş. (Sh:28)

 

Ayrıca kitapta değişik bir bakış açısıyla Davut, İbrahim, Lut, Musa, Süleyman ve mabedinin yapılışı, mabedin yapılışında cinlerin yardımı ... gibi insanlık tarihindeki önemli kişilikler, olaylar ve ilginç efsanelerden bahsediliyor.

 

Kitap ayrıca bu konularla ilgili birçok başka kitaba da referans veriliyor ve böylece konuya meraklı olanlar araştırmaya sevk ediliyor.

 

Kitaptaki yorumlara katılırız veya katılmayız, Kitabın dinler tarihinde yeni bir pencere açıp açmayacağını da bilemeyiz, fakat önyargısız olarak okuyanların, zihninde yeni pencereler açacağı muhakkaktır.

 

***** ÇARPICI BAŞLIKLAR *****

 

* Tevrat'a göre Kral Süleyman'ın 700 karısı, 300 cariyesi varmış. (Sh:66)

 

* KURAN 'da Süleyman 'ın mabedini yaparken, cinlerle; "taşların sessizce kırılması" için araştırdığı yöntemler. (Sh:74).

 

* Musevilere tek tanrı düşüncesi Musa ile giriyor. Ondan önce Sümer etkisiyle İbrahim 'in şahsi Tanrısı vardı. Sümerlilere göre de her insanın kendine ait bir tanrısı bulunuyordu (Sh:21-22)

 

* Sigmund Freud 'a göre Musa Musevi değil. O, Mısır 'da "yalnız güneş tanrısı vardır, başka tanrı yoktur" diyerek bütün mabetleri kapatan Firavun Enkaton 'a bütün kalbiyle inanan veziri veya büyük bir memuru idi. (Sh:22). Tevrat'ın yazdığına göre Musa İsrail dilini bilmiyor. Harun kendisine çevirmenlik yapıyor. (Sh:23)

 

* Mısır 'dan en büyük etki; tektanrı düşüncesi ve SÜNNET olma olayı. Mısır'da erkek cinsel organına büyük saygı duyulurdu. Onun ucunu kesip tanrılara adak olarak veriyorlardı. Ayrıca organın çok büyütülmüş şekli kuklalar halinde festivallerde ellerde taşınıyordu. Bu gelenek Dionysos ayinleri olarak Mısır'dan Yunanistan ve Anadolu'ya geçiyor (Sh:24)

 

* İsraillilerin komşuları Ugaritlerden aldıkları en önemli efsanelerden biri Lut peygamberin kızlarıyla yatmasını açıklayandır. Bu olay Tevrat araştırmacıları tarafından büyük tartışmalara neden olmuştur. Tevrat Tekvin Bap 18'de, şehir orada bulunan eşcinsellere kızan tanrı tarafından yıkıldıktan sonra, Lut ve kızları Sodom ve Gomorra, kaçarak bir mağaraya girerler. Kızları babalarına bol şarap içirip onu sarhoş ederler ve onunla yatıp ikisi de birer oğlan doğururlar. (Sh:25)

 

* Sümer İnanna öyküsünde geçen Anzu kuşu kartala benzeyen, fakat başı arslan gibi olan bir masak kuşu. İran'da buna sumurg veya sirig diyorlar. Araplar anka veya ZümrütüAnka, Türklerde Hüma kuşu, deniyor. Kuran'da hüthüt kuşu, İsrail söylencesinde hupo olarak geçiyor. (Sh:46)